Rebel Wolves’un ilk açık dünya RPG’si The Blood of Dawnwalker geçtiğimiz haftalarda tanıtıldı. Eski CD Projekt RED çalışanlarından oluşan Polonyalı şirket, daha dinamik bir dünya yaratırken oyuna ekledikleri zaman sınırlaması ile de atmosferi oyunculara tam anlamıyla yaşatmayı hedefliyor. Rebel Wolves, PC Gamer dergisinin Mart 2025 sayısında yer alan bir röportajda bu konsept hakkında daha fazla detay verdi.
Mateusz Tomaszkiewicz: “Dawnwalker, tamamen bir sandbox oyunu olmayacak; çünkü sadece oynanışa odaklanan bir yapım değil. Karakterlerin dünyası ve bu dünyadaki duygusal anların yaşanması bizim için önemli. Öte yandan oyundaki özgürlüğü de maksimuma çıkarmanın yollarını arıyorsunuz.”
Daniel Sadowski: “Oyunumuzda dinamik bir dünya yaratmak istiyoruz. Yapılacak her eylemin sonucunun belli olduğu sabit bir dünya istemiyoruz. Dawnwalker’da her bir seçimin ciddi sonuçları var. Bu yüzden görev sistemini de buna göre tasarladık.”
Mateusz Tomaszkiewicz: “Hikâye tabanlı sandbox konsepti sadece ana görevi değil, Dawnwalker’daki diğer tüm içerikleri de etkiliyor. Bu içerikler arasında bağlantılar kurmaya çalışıyoruz. İlk bakışta önemsiz görülen küçük aktiviteler bile ana hikâyeyle bağlantılı olacak şekilde tasarlanıyor. Bu da, tüm içeriğin birbirini destekleyerek bütünlük oluşturduğu bir ortam yaratıyor. Yani ortada bir ana hikâye var fakat yan görevler ondan tamamen bağımsız değil. Hepsinin yolu bir şekilde kesişiyor.”
Dawnwalker’daki Süreli Görevler, Oyuncuyu Atmosferin İçine Daha Çok Çekecek
Konrad Tomaszkiewicz: “Hikâye tabanlı sandbox ile birlikte, zaman benim için en önemli unsurlardan biri. Oyunculara, yapacağı görevlerde kısıtlı süre verilerek aciliyet hissini vermek mümkün ve biz de bunu amaçlıyoruz.”
“Örnek vermem gerekirse, The Witcher 3’te Ciri’nin yardıma ihtiyacı olduğunu biliyorsunuz ama Gwent oynamayı tercih ediyorsunuz. Çünkü oyunun sistemi buna izin veriyor, herhangi bir zaman sınırlaması yok. Ancak eğer göreve geç gidildiği takdirde Ciri’nin zarar göreceğini bilseniz, görevi ikinci plana atmayı tekrar düşünürdünüz. Böylece oyunun içine daha fazla girer ve daha farklı duygular hissedebilirdiniz.”
Tomaszkiewicz’in dediği gibi Witcher 3’teki görevlerde herhangi bir zaman sınırlaması genelde olmuyor. Fakat CD Projekt’in yaptığı bir diğer oyun olan Cyberpunk 2077’deki River Ward’ın yeğenini kurtarma görevinde, görevi ikinci plana atıp geç kaldığınız takdirde çok farklı sonuçlar doğabiliyor. İşte tam da burada zaman faktörü, sizi oyun atmosferinin direkt olarak içerisine alıyor. Bu açıdan Tomaszkiewicz hiç de haksız değil.
Öte yandan, geliştirici ekip tarafından bahsedilen zaman mekaniğinin yalnızca içerikler tamamlandığında ilerleyeceğini belirtelim. Böylece oyuncuların fazla strese girmesi önlenecek.
The Blood of Dawnwalker için henüz bir çıkış tarihi açıklanmadı, ancak geliştirici bu yaz kapsamlı bir oynanış gösterimi yapmayı planlıyor. Yani oyunun çıkış tarihi ve diğer detayların önümüzdeki yaz aylarında gelmesi kuvvetle muhtemel.
Kaynak: wccftech.com