Cehennemin sonsuzluğu tanrının iyiliğiyle çelişmeyebilir

irrelevant

Çalışkan
Katılım
9 Temmuz 2024
Mesajlar
19
Beğeniler
6
Olası faydası, olası zararından büyük olan bir şey iyidir ve zararın gerçekleşmesi onun iyiliğini değiştirmez.
Cennetin faydası, cehennemin zararından büyükse, imtihanın olası faydası, olası zararından büyüktür ve bu durumda imtihan edilmek iyi olur.
İmtihan edilmek iyiyse imtihanı kaybederek sonsuz cehenneme gitmek, imtihan edilmenin iyiliğini değiştirmeyeceğinden dolayı tanrının iyiliğini değiştirmez.

Sonsuz cehennemle cezalandırılmanın haksızlık olmamasının nedeni, dünyada işlenen kötülüklerden ziyade, sonsuz cenneti kazanma fırsatı olabilir. Örneğin, %90 olasılıkla 100 lira kazanılan ve %10 olasılıkla 1 lira kaybedilen bir çekilişte 1 liranın kaybedilmesinin haksızlık olduğu söylenemez. Aynı şekilde, cennetin faydasının cehennemin zararından büyük olduğu ve örnekteki 100 liranın sonsuz cennet, 1 liranın ise sonsuz cehennem olduğu varsayılırsa, sonsuz cehenneme gitmenin de haksızlık olduğu söylenemez.

Bunun dışında, imtihanın zorunlu olması da tanrının iyiliği ve adaletiyle çelişmeyebilir. Çünkü iyi bir şeyin zorunlu olması iyidir ve imtihan edilmek iyiyse imtihanın zorunlu olması iyidir.
 
Tanrı'nın iyi kavramından ne anlıyoruz, önemli olan bu. Tanrı kendi zatında olan iyilikle cehennem arasında bir çelişki görmüyor demek ki. İnsan kendi vasıflarıyla Tanrı'yı anlamaya çalışmamalı, Tanrı'nın vasıflarıyla Tanrı'yı anlamaya çalışmalı. İnsana göre ateşte yanmak korkunç, Tanrı'ya göre yaptığının karşılığı.
 
Eğer varsa sonsuza kadar cennette kalmak da iyi bir şey değil ki? Biraz psikoloji bilen biri sonsuz mutluluğun sonuçlarının ne kadar korkunç olacağını bilir. Uyuşturucularda bulunan dopamin ve serotonin de sana anlık olarak sonsuz mutluluk veriyor ve o mutluluğa sürekli erişmek için ne hallere giriyorsun.

Eğer cehennemde sonsuza kadar kalacaksak, çekeceğin azabın seviyesi değişmeyecekse bu da mantıksız olur.

Tanrı'nın iyi kavramından ne anlıyoruz, önemli olan bu.

Tanrı'nın iyi bir varlık olmadığının kanıtı insan gibi basit varlıklarla uğraşmasıdır.
 
Tanrı'nın iyi bir varlık olmadığının kanıtı insan gibi basit varlıklarla uğraşmasıdır.
Sana göre basit işte, Tanrı'ya göre değil. Sen kendini basit görürken Tanrı seni yarattıkların arasında en şerefli, en akıllı varlık olarak görüyor. Bu yüzden yaptıklarının mükafatı cennet kadar mükemmel bir yer iken, cezası da cehennem kadar korkunç bir yer. İnsan olmanın gerektirdiği sorumluluğun sonuçları.
 
Sen Tanrıya insani bir kavram bahşederek kendinle çelişiyorsun.

Tanrıya iyi veya kötü demek onu sınırlandırıp kalıplara koymaktır.

Ayrıca cehennem ve cennette tanrı ile çelişir; Tanrının sana ceza veya ödül vermesi insani özelliklerdir.

Bu durumda Tanrı senin iyi bir insan olmana muhtaçtırki seni ödüllendirsin.

Örneğin sen Tanrıya dua edersin bunu belirli istekler aracılığı ile yaparsın. İyide zaten sana istediğini verip vermemek Tanrıya kalmıştır bu daha önceden yazılmıştır Tanrıya dua etmek senin kaderini değiştirmez, eğer değiştiriyorsa kader diye bir şey yoktur ve Tanrı senin duana muhtaç bir varlıktır.

Aynı şekilde Cennet ve Cehenneme gidip gitmemen Tanrının elindedir ve sen daha evrende var olmadan önce karar verilmiştir sen bunu iyilik veya kötülük yaparak değiştiremezsin.

Tanrı'ya göre yaptığının karşılığı.
Yüceler yücesi tanrı küçücük insandan intikam alıyor ve bunu yapmak için ruhunun bedenden ayrılmasını bekliyor. Bu durumda Tanrı intikamla yanıp tutuşan bir varlıktır.

Daha anne karnında ölen bir bebek neye göre yargılanır peki? ölmeseydi kötü biri olacağına ihtimaline göre mi?
 
Tanrı yüceler yücesi değil mi? Niye insanlarla uğraşıyor?
Bunu Tanrı'nın bildirdiği kadar bilebiliriz. İnsanları kendisine ibadet için yarattığını söylüyor. Ana sebebi bu, peki niye ibadet için yarattı diye sorarsan, canı istediği için. Tanrı böyle istemiş böyle yaratmış.
Sen Tanrıya insani bir kavram bahşederek kendinle çelişiyorsun.

Tanrıya iyi veya kötü demek onu sınırlandırıp kalıplara koymaktır.
İyilik tanrının sıfatı. Biz Tanrı iyiliği bize aktardığı için böyle bir kavramdan haberdarız. İyiliğin cüzi bir miktarı da bizde. Yani Tanrıya insani sıfatlar yüklenmiyor. Bu söylediğim altta yazdığın cennet cehennem meselesi için de geçerli.

Yüceler yücesi tanrı küçücük insandan intikam alıyor ve bunu yapmak için ruhunun bedenden ayrılmasını bekliyor. Bu durumda Tanrı intikamla yanıp tutuşan bir varlıktır.
Tanrı için küçük insan mazurdur cehenneme gitmez, cezalandırılmaz.

Daha anne karnında ölen bir bebek neye göre yargılanır peki? ölmeseydi kötü biri olacağına ihtimaline göre mi?
Yargılanmaz, cennete gider.
 
İyilik tanrının sıfatı. Biz Tanrı iyiliği bize aktardığı için böyle bir kavramdan haberdarız. İyiliğin cüzi bir miktarı da bizde. Yani Tanrıya insani sıfatlar yüklenmiyor. Bu söylediğim altta yazdığın cennet cehennem meselesi için de geçerli.
Hayır iyilik ve kötülük insan sıfatıdır sen zamandan ve evrenden mutlak olan Tanrıya bu özellikleri verirsen onu sınırlandırırsın, Tanrı akıl alamayacağımız bir varlıktır o yüzden kutsal kitaplarda ona bahşedilen özellikler onu sınırlandırmak ve küçültmektir.

Sen olmayan, hiç görmediğin bir varlığa bu cisim taş gibi sert ve onun gibi şekilli diyebilir misin?



Bu durumda doğmadan ölen bir bebek 2 milyar insandan daha torpilli oluyor.

İnsan cennete gitmek amacı için yaşar ama bu bebek o amaç için çabalamadan cennete gider bir anda 30 yaşına girer ve cennette sonsuz mutluluğa erişir bu akıl ve mantığa sığar mı?
 
Sonsuz cehennemle cezalandırılmanın haksızlık olmamasının nedeni, dünyada işlenen kötülüklerden ziyade, sonsuz cenneti kazanma fırsatı olabilir. Örneğin, %90 olasılıkla 100 lira kazanılan ve %10 olasılıkla 1 lira kaybedilen bir çekilişte 1 liranın kaybedilmesinin haksızlık olduğu söylenemez. Aynı şekilde, cennetin faydasının cehennemin zararından büyük olduğu ve örnekteki 100 liranın sonsuz cennet, 1 liranın ise sonsuz cehennem olduğu varsayılırsa, sonsuz cehenneme gitmenin de haksızlık olduğu söylenemez.
Bu tamamen senin bir dusuncen iken, Tanri/Allah veya adi her neyse olan canli bizzat kendisine inanmayanin cennete giremeyecegini vurguluyor dolayisiyla en azindan dinler bazindaki tanri/tanrilarin İyilik kavramini kendi bazinda İtaat/Tapma kavramindan daha oteye koymadigini goruyoruz.
Bunun dışında, imtihanın zorunlu olması da tanrının iyiliği ve adaletiyle çelişmeyebilir. Çünkü iyi bir şeyin zorunlu olması iyidir ve imtihan edilmek iyiyse imtihanın zorunlu olması iyidir.
Bir seyin zorunlu olmasi onun iyi oldugu anlamina gelmedigi gibi tam tersi de gecerli.

Kisacasi Tanri kendisinin istegine gore bi oyun parki kurdu ve bu oyun parkinda kullari istedigi gibi test ediyor, kulun bu testi isteyip istemediginin bir cevabi yok, dolayisiyla Tanri sadece kendi oyun parkinda bir oyun yoneticisi o kadar.
 
Hayır iyilik ve kötülük insan sıfatıdır sen zamandan ve evrenden mutlak olan Tanrıya bu özellikleri verirsen onu sınırlandırırsın, Tanrı akıl alamayacağımız bir varlıktır o yüzden kutsal kitaplarda ona bahşedilen özellikler onu sınırlandırmak ve küçültmektir.

Sen olmayan, hiç görmediğin bir varlığa bu cisim taş gibi sert ve onun gibi şekilli diyebilir misin?
Senin Tanrı algına göre böyle olabilir. Allah böyle bir varlık değil. Allah kendini Kuranda açıklamış ben de öyle inanıyorum. Allahı akılla anlayamayacağım için kitabında ne diyorsa öyle vasıflandırırım. Allah iyiyim diyorsa iyidir.

Bu durumda doğmadan ölen bir bebek 2 milyar insandan daha torpilli oluyor.

İnsan cennete gitmek amacı için yaşar ama bu bebek o amaç için çabalamadan cennete gider bir anda 30 yaşına girer ve cennette sonsuz mutluluğa erişir bu akıl ve mantığa sığar mı?
Sığar, insanlar ölürken nasıl bir hayat sürüyorlarsa ölmeseydiler de aynı hayata devam edecekti. Biraz daha yaşasaydı iyi bir insan olurdu lafları palavra. Kötü ölen ölmeseydi de kötülük üzere yaşardı, iyiler de iyilik üzere.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı Alt