Hükümetlerin ve şirketlerin altyapılarını geliştirmeye odaklandığı ve makine öğrenimi ve takviyeli öğrenme gibi gelişmiş kavramları araştırmak için daha fazla kaynak ayırdığı yapay zeka konusundaki küresel heyecanın ortasında, bir Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) yetkilisi, ajansının yapay zeka ile çalışma yöntemlerinden bazılarını paylaştı.
DARPA, Savunma Bakanlığı’nın araştırma kolu ve kurum, bilgisayar ve internet gibi çeşitli günümüz teknolojilerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor.
DARPA Direktör Yardımcısı, Ajansın Programlarının %70’inde Yapay Zeka ve İlişkili Teknolojileri Kullandığını Söyledi
DARPA’nın Bilgi İnovasyon Ofisi Müdür Yardımcısı Matt Turek, bu hafta başında Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin bir etkinliğinde yaptığı konuşmada, ajansının çeşitli programlarında yapay zekaya nasıl ayak uydurduğuna dair ayrıntıları paylaştı.
Ajans son zamanlarda oldukça aktif ve ajansın nükleer teknolojilerin uzayda kullanımına ilişkin bazı duyuruları çok fazla heyecan yarattı. DARPA, dünyanın ilk nükleer tahrikli roketini uzayda uçurmak ve bu teknolojiyi yıldızlararası seyahat süresini önemli ölçüde azaltmak amacıyla kullanmak için NASA ile ortaklık kurdu.
Etkinlikte DARPA yetkilisi, ajansın programlarının yaklaşık %70’inin bir dereceye kadar yapay zeka, makine öğrenimi veya otonomi kullandığını açıkladı. Yapay zeka, Microsoft destekli OpenAI’ın ChatGPT adlı geniş dil modeli nedeniyle halkın hayal gücünde ön plana çıktı. Ancak Turek’e göre ajans, her iki şirketin yanı sıra Google ve Amazon A.I. ortağı Anthropic ile de ortaklık kurdu.
Turek, ajansının yapay zeka üretimini kullanmasının bir yolunun da açık kaynaklı yazılımlardaki güvenlik açıklarını keşfetmek ve düzeltmek olduğunu belirtti.
Ancak Turek’in en anlamlı yorumlarından bazıları F-16 programı içindi. F-16, ABD Hava Kuvvetleri’nin belkemiğini oluşturuyor ve hafif gövdesi ile yüksek manevra kabiliyeti, uçağın dünya çapında da en popüler uçak olmasını sağlıyor. DARPA yetkilisi, yapay zeka ve otonomiden bahsederken, ajansın test ettiği bir kullanım örneğinin F-16 ve Hava Kuvvetleri ile ilgili olduğunu belirtti.
ABD Hava Kuvvetleri bir süredir uzaktan kumandalı F-16’larla uçuyor. Bu uçaklar QF-16 olarak adlandırılıyor ve eski F-16 uçaklarının modifiye edilmiş halleri diyebiliriz. İlk pilotlu QF-16 2012 yılında gökyüzüne çıktı ve bir yıl sonra bir pilotun uçuş öncesi kontrolleri gerçekleştirdiği uzaktan pilotlu bir uçuş izledi.
İlk uzaktan kumandalı QF-16 2013 yılında uçmuş olsa da, pilotların ilk insansız hava aracının bir tatbikat sırasında operasyonel olarak düşürülmesi için dört yıl beklemesi gerekti.
QF-16’nın ilk uzaktan uçuşunu, Boeing’in hazırladığı aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.