Bugün akıllı telefonlarımızdan dizüstü bilgisayarlarımıza, hatta otomobillerimize ve veri merkezlerine kadar milyarlarca cihaza güç veren ARM mimarisi, mütevazı başlangıcının 40. yıldönümünü kutluyor. 2025’in nisan ayı ile beraber Cambridge’in küçük bir köşesinde başlayan iddialı proje, devrimin önemli bir kilometre taşını işaret ediyor. Peki, dünyanın en yaygın kullanılan işlemci mimarisi haline gelen bu yolculuk nasıl başladı?
Her şey 1978’de, Chris Curry ve Hermann Hauser’in Cambridge’de kurduğu Acorn Computers adlı küçük bir girişimle başladı. İngiliz hükümetinin her sınıfta bir bilgisayar olması vizyonuyla başlattığı bir projenin parçası olan BBC Micro bilgisayarını üretme ihalesini kazandılar. Bu başarı, Acorn’u o dönemde küçük bir şirket için duyulmamış bir adıma itti: Kendi işlemcilerini tasarlamaya karar verdiler.
Zorluklardan Doğan Verimlilik: ARM1’in Doğuşu
1980’de mühendisler Sophie Wilson ve Steve Furber, 32-bit bir işlemci tasarlama sorumluluğunu üstlendiler. Kısıtlı kaynaklara rağmen, 1985 yılında ARM1 doğdu. Sadece 25.000 transistör içeren ve 3µm üretim süreciyle üretilen bu çipin en büyük gücü, düşük güç tüketimi ve buna rağmen sunduğu etkileyici performanstı. Bu, sadece parlak bir mühendislik öngörüsü değildi; aynı zamanda bir zorunluluktu. Acorn Computers’ın o dönemde pahalı seramik çip paketlemelerini karşılayacak bütçesi yoktu.
Bu yüzden daha ucuz plastik paketlemeye yönelmek zorunda kaldılar, bu da işlemcinin kusursuz bir güç verimliliğine sahip olmasını gerektiriyordu. Hatta çipin ne kadar güç tükettiğini ölçecek araçları bile olmadığından, mühendisler bilinçli olarak daha az güç tüketmesi ve güvende olması için tasarımı daha minimal tuttu.
Basitlik, zarafet ve tutumluluk ilkeleri üzerine kurulan bu mimari, verimli ve ölçeklenebilir teknolojide yeni bir çağın temellerini attı. Bu başlangıç, İngiliz çip tasarım firmasının sadece ilk adımıydı. Bugün ARM, 40. yılını kutlarken aynı zamanda tarihi bir başarıya daha imza attığını ve toplamda 250 milyar çip sevkiyatına ulaştıklarını açıkladı.
Günümüzde ARM tasarımları, MediaTek’in yakında çıkacak Dimensity 9500 gibi modern yonga setlerinde hala kullanılıyor. Şirket, son blog yazısında yolcuklarının henüz bitmediğini belirterek gözünü sadece veri merkezi pazarına değil, aynı zamanda yapay zeka, uç bilişim ve sürdürülebilirlik gibi alanlara da diktiğini gösteriyor.
Kaynak: wccftech.com