Merhaba oyun severler! Bugün sizlerle Ubisoft’un 20 Mart 2025’te piyasaya süreceği ve uzun zamandır beklenen Assassin’s Creed Shadows oyununa bakacağız. Feodal Japonya’da geçen bu yeni macera, serinin hayranları için büyük bir heyecan kaynağı. Oynanabilir karakterlerden oynanış mekaniklerine, grafiklerden hikâyeye kadar her detayı ele alacağız. Hazırsanız, başlayalım!
Assassin’s Creed Shadows, 1579 yılında Oda Nobunaga’nın hüküm sürdüğü dönemde Japonya’da geçiyor. Oyunda iki ana karakter bulunuyor:
- Fujibayashi Naoe: Iga bölgesinden yetenekli bir kadın shinobi suikastçısı.
- Yasuke: Tarihi kayıtlarda da yer alan, Afrika kökenli güçlü bir samuray.
Bu iki karakterin yolları, Japonya’nın çalkantılı Sengoku döneminde kesişiyor ve birlikte yeni bir dönemin başlangıcına tanıklık ediyorlar. Oyunun hikâyesi, Tokugawa ve Toyotomi klanları arasındaki çekişmeleri ve politik entrikaları derinlemesine işliyor.
Tabii iki karakterden bahsettik, oynanışımız da buna göre şekilleniyor. Assassin’s Creed Shadows bu konuda iki farklı oynanış mekaniğini oyuncularla buluşturuyor.
- Naoe: Geleneksel Assassin’s Creed enerjisini yansıtan Naoe, gizlilik ve suikast tekniklerinde uzman. Duvarlara tırmanabiliyor, shinobi ekipmanlarını kullanarak çeşitli stratejiler geliştirebiliyor. Bu oynanış tarzı bazı oyunculara Splinter Cell mekaniklerini anımsatıyor.
- Yasuke: Ağır zırhı ve katanasıyla doğrudan çatışmalarda etkili olan Yasuke, güçlü savaş yetenekleriyle dikkat çekiyor. Naoe’ye kıyasla biraz daha güç odaklı fakat hantal bir oynanış mekaniği burada bizlerle beraber.
Bu oyunla beraber Naoe’de Assassin’s Creed Mirage’da yer alan gizlilik odaklı hareketler ön plandayken [videoda 13.55 ve sonrası] Yasuke ise Assassin’s Creed Valhalla’yı anımsatmakta. Tabii oyun motoru aynı olduğundan benzer şekilde Yasuke’yle hafif gizlilik odaklı, Naoe’yle de saldırı odaklı hareket edilebiliyor olsak da oyun içinde karakterlerin becerileri bu yönde evrilmediğinden bu şekilde oynamak bir hayli zor.
Oyun ayrıca mevsimsel dinamiklere sahip. Kış aylarında karla kaplı bölgelerde iz bırakma olasılığınız artarken, yaz aylarında uzayan otlar gizlilik için avantaj sağlıyor. Bu dinamikler, oynanışa hoş bir derinlik katıyor. Derin hikâyeye yakışır bir derinlikte oynayışa sahip bir oyun olmuş diyebiliriz.
Ek olarak oyunu Japonca dublajlı bir biçimde oynayarak oynanış havasını tümüyle değiştirmek bile mümkün. Atmosferik çevre sesleri, karakterlerin ses tonları ve çevre dizaynıyla beraber oynayanı 16. yüzyıl Japonya’sına götürdüğü su götürmez bir gerçek.
Haritaya baktığımızdaysa Kyoto, Kobe ve Osaka gibi Japonya bölgelerini kapsayan geniş bir açık dünya bizi karşılıyor. Tapınaklardan kalelere, gizli parkur yollarından eğitim alanlarına kadar keşfedilecek birçok mekâna sahip.
Ubisoft, Claws of Awaji yani “Awaji’nin Pençeleri” adında bir genişleme paketi de duyurdu. Bu paket, Awaji Adası’nda geçen ekstra görevlere ek olarak yaklaşık 10 saatlik ek oynanış süresi sunuyor.
Oyunun grafikleri, oynanış mekaniği ve hikâye akışı oldukça ilgi çekici. Tüm bunların yanı sıra gerçekten de tarihi yaşanmışlıkları olası en uygun şekilde ele almaları da Ubisoft’a bir artı. Assassin’s Creed Revelations oyununu Konstantinopol’de işlemişlerdi ve karakterler kurgusal düzeyde gerçeği pek yansıtmıyordu. Bu oyunda ise çok önemli tarihi kişiliklere de yer verildiğinden ötürü oldukça iyi bir iş çıkardıklarını söyleyebiliriz.