Ken Levine’in Ghost Story Games’te geliştirilmekte olan oyunu Judas’ın çok sayıda detayı bizzat kendisi tarafından açıklandı. Levine, IGN’den Ryan McCaffrey ve Geoff Keighley ile yapılan 75 dakikalık yeni bir röportajda yer aldı ve oyunun 4-5 saatlik kısmını oynadı.
BioShock’un yaratıcısının neredeyse on yılını harcadığı oyuna şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi bakış bu video oldu. Oyunun bu kadar uzun süre fırında kalmasının nedeni de şöyle: Ona göre, oyunun oyuncu tarafından gerçekleştirilen çeşitli eylemlere uyum sağlayabilmesi için dört ya da beş yıllık bir araştırma ve geliştirme süreci gerekmiş.
Başlangıç olarak, ana karakter diğer karakterler tarafından Judas (ing: hain) olarak adlandırılıyor çünkü bir hain olarak görülüyor. Ölmekte olan Dünya’dan kaçarak Proxima Centauri’ye doğru çok nesilli bir yolculuğa çıkan bir koloni gemisine yolcu olarak katılıyor. Judas çirkin bir gerçeği ortaya çıkarır: Gemiyi yöneten karakterler insan değil robottur. Bu ifşa, ‘Mayflower’ gemisinin bir asteroit alanına demirleyip batmasıyla felakete yol açan bir dizi reaksiyona neden olur. Görevi ve dolayısıyla insanlığın kendisini kurtarmak amacıyla, Judas “yeniden basım” adı verilen test edilmemiş bir teknoloji sayesinde diriltilmek üzere seçilir.
Kahramanların adım attıkları dünyalar hakkında hiçbir şey bilmedikleri BioShock oyunlarının aksine, Judas’ın gemideki herkesle uzun ve hikayeli ilişkileri var. Bunların arasında özellikle de Büyük Üç olarak adlandırılan Tom, Nefertiti ve Hope var. Tom güvenliği yönetmekle görevli. Nefertiti ise bir biyolog. Hope ise danışmak ve çöpçatan olarak görev alıyor. Aslında robot olmalarına rağmen, Tom ve Nefertiti arasında romantik bir ilişki ve Hope’un da onların ‘kızı’ olmasıyla, bu üçlünün insan benzeri bir ilişkisi var. Yani aslında bu üçü bir aile.
Ancak bu ailenin bir sorunu var. Aile birbirleriyle hep bir anlaşmazlık içinde ve tüm oyun boyunca Judas’ı görev için kendi vizyonlarının yanında yer almaya ikna etmeye çalışıyorlar. Levine ilişkilerin tamamen dinamik olacağını ve Üç Büyükler’in oyuncu ve birbirleri hakkındaki görüşlerinin sürekli değişeceğini söyledi. Büyük geminin keşfi sırasında (bir şehir gibi büyük olduğu söyleniyor), oyuncular her yerde ve her zaman meydana gelebilecek dinamik olaylar yaşayacaklar. Örnekler arasında karakterlerden birinin oyuncuya kızdığı için aradığı bir yakıt rezervini parçalaması yer alıyor.
Dahası, karakterler (fiziksel bedenleri yok edildiği için sadece hologram olan), onlarla olan konumunuza bağlı olarak savaş durumlarına bile müdahale edecek. Örneğin Nefertiti ile aranız iyiyse size yardım etmek için aniden bir tareti hackleyebilir. Öte yandan Hope eğer size kızgınsa, yerinizi düşmanlara göstererek gizlilik girişimlerinizi mahvedebilir. Oyunun sonunda, tarafını tutacağınız bir karakter seçmeniz gerekecek, ancak oyun boyunca bağlılığınızı istediğiniz zaman değiştirebileceksiniz. Bu elbette birden fazla sona yol açacak.
Levine ayrıca, güç ve silah karışımıyla BioShock’u nispeten anımsatacak olan savaşa da değindi. En büyük yenilik ise Judas’ın kendi kendini yetiştirmiş bir mühendis olmasıyla açıklanan hackleme sistemi. Hackleme sayesinde Judas düşmanlarını ve hatta çevrenin kendisini etkileyebiliyor.
Keighley ve McCaffrey kendi açılarından, oyunun son derece modüler tasarımına rağmen herhangi bir BioShock kadar cilalı olmasının yanı sıra aslına uygunluk açısından da etkileyici göründüğüne dikkat çektiler. Ana hedef tekrar oynanabilirliği büyük ölçüde artırmak.
Çok iddialı bir proje olduğu kesin. Judas’ın henüz bir çıkış tarihi yok, ancak bu açıklamanın ve iki gazetecinin oyunu uygulamalı olarak görmesinin ardından oyunu oynamak için çok fazla beklememiz gerekmeyebilir.
1 yorum
Judas eminim ki diğer Bioshock oyunları kadar iyi olacak. IGN’in videosunu haber geçtiğiniz için teşekkür ederim. Sayenizde daha çok detay öğrendim.