Şimdiden belirtmekte fayda var: Kung Fu Panda 4 serinin en kötü filmi olmuş. Ancak bu film kötü demek değil. Film her ne kadar kendi potansiyelinin çok ama çok altında kalsa da halen çoğu animasyondan iyi bir durumda olduğunu düşünüyorum serinin dördüncü filminin. Ancak serinin devam filmlerinden çok da umutlu sayılmam. Nedenini incelemenin spoilerli bölümünde anlatacağım. Ve eminim bir çoğunuz bana hak vereceksiniz.
Film pek çok ülkede bizden erken vizyona girdiği için hakkında sayısız olumsuz eleştiri duymuştum. Filmi izleyince de pek çok kişinin eleştirisine hak verdim ama biliyorum ki filmdeki tüm eleştiriler filmdeki tek bir tercihe dayanıyor. Yani bahsi geçen sıkıntılı tercih filmde var olmasa film cidden iyi bile sayılabilir. Ama ne yazık ki o tercih var ve artık geri dönülemeyeceği için serinin kalanını da olumsuz etkileyecek.
Gelelim bütçe konusuna. Hani dedim ya “Filmle ilgili sayısız eleştiri duydum filmi izlemeden.” diye. Bu eleştiriler arasında en çok itiraz ettiğim kısım filmin bütçesi oldu. Sayısız kişi filmin bütçesinin 85 milyon dolar olmasına bir hayli takmış. Film bütçesi, önceki filmlerdeki kadar olmadığı için stüdyoya kızmış ve filmin başarısız olduğu hemen her şeyi bütçe düşüklüğüne bağlamış. Ancak durum o kadar basit değil. Canlar ilk filmin bütçesi yanlış hatırlamıyorsam 130 milyon dolardı. Yani neredeyse bu filmin iki katı bütçeye sahipti. Hatta dolar enflasyonunu göz önünde bulunduracak olursak gerçekten ilk filmin bütçesinin yarısı kadar bir bütçeye sahip olduğu söylenebilir. Ama bu bir dezavantaj değil çünkü ilk filmin çıktığı 2008 yılından beri aynı kalitede üretilen animasyonların dakika başına maliyeti yaklaşık sekizde birine düştü.
Hatta net veriyi paylaşayım sizin aklınızda daha net bir şekilde otursun. Farklı animasyon tarzları için farklı kat sayılar geçerli olsa da genel olarak Kung Fu Panda serisinin sahip olduğu animasyon yapısının dakika başı maliyeti 2023 yılında x ise 2013 yılında 5x, 2003 yılında ise 14x’miş. Yani 2003 yılından 2023 yılına kadar animasyon maliyetleri on dört kat azalmış. Tam hesaplamadım ama ilk film 2008 yılında çıktığı için animasyon maliyetinde kabaca sekiz kattan fazla düşüş olduğunu bu yüzden söyledim.
İlk filmin bütçesi her ne kadar 130 milyon dolar olsa da bütçenin büyük çoğunluğu animasyon stüdyosuna ayrılmış. Kalan kısımları ise senaristlere, dublaj sanatçılarına falanlara filanlara gitmişti. Son film 85 milyon dolara çekilmiş olsa da yüzdesel olarak bu paranın küçük bir kısmı animasyonlara ayrıldı. Senaristlere falanlara filanlara ayrılan kısım ise azalmadı. Aksine ilk filme göre arttı bile. Üstelik kimsenin filmdeki animasyonları eleştireceğine ihtimal vermiyorum. Çünkü halen hem estetik hem de koreografik açıdan harika sahneler vardı filmde.
Yine üzerine düşünülmüş, izlerken hem güldüren hem eğlendiren çok sayıda dövüş sekansı yer alıyordu filmde. Ama şu an bahsedemediğim sorun var ya. İşte o maalesef benim canımı çok ama çok sıktı. Kung Fu Panda’nın tüm filmlerini izlemiş, bununla yetinmeyip sayısız çizgi dizisini tüketmiş, üstüne yine onunla da yetinmeyip zamanında Apple TV için çıkartılan yaklaşık otuz dakikalık filmini bile izleyip keyif almış biri olarak serinin son filmini savunmak için elimden geleni yapsam da maalesef bu kadar oluyor.
Seslendirme konusunda da birkaç bilgi vereyim: Filmin ön gösterimi Türkçe dublajla yapıldığı için ben filmi Türkçe dublaj izledim. Ancak Türkçe dublajında bariz dört büyük cümle hatası vardı. Üstelik öyle çeviri hataları falan değil. Bildiğin cümleler yarıda kesiliyor, pat diye cümlelerin sesi kısılıyordu. Dublaj ihalesini hangi stüdyoya verdiler bilmiyorum ama stüdyonun ses miksajı konusunda çuvalladığını söyleyebilirim. Örneğin Usta Shifu bir yerde konuşurken arkasını dönüyor ve biz arkasını döndükten sonrasını duyamıyoruz ama karşısındaki karakter Shifu’nun orada söylediği şeye cevap veriyor. Ön gösterimde durumu fark eder fark etmez yetkili bir arkadaşa miksaj sıkıntısını detaylı bir şekilde açıkladığım bir mesaj ilettim. Sağ olsun hemen geri dönüş yaparak teşekkürlerini iletti. Ama filmin vizyona girmesine iki gün kalmışken bu duruma müdahale edebilirler mi emin değilim. Ama yine de bu kısmı anlatmak istedim. Çünkü eğer film vizyona girdikten sonra izler ve dublajda sorun görmezseniz asın bayrakları. Bir halta yaramışız demektir. Düzeltilmezse de “Ben demiştim.” deyip yine mutlu olurum.
Filmi ön gösterimde izlediğim için sayısız influencer arkadaşla beraber izledik filmi. Dublaj konusunda hemen herkes Kung Fu Panda’yı yeniden Okan Yalabık seslendirdiği için çok mutluydu. İşin aslı bu benim için çok da önemli değildi. Başka bir seslendirmen olsa da umursamazdım. Yine de önceki filmlerinde Kung Fu Panda’yı seslendiren kişinin korunmuş olması bence güzel. Benim dublaj konusunda asıl merak ettiğim. Büyük üstat Mazlum Kiper’in tekrardan Tai Lung’un seslendirmesini yapıp yapmayacağıydı. Her ne kadar film boyunca Tai Lung en fazla bir iki dakika konuşmuş olsa da Mazlum Kiper’in sesini duymak bence harika bir deneyimdi.
Son olarak filmin senaryosunun çok klişe olduğunu, sözde bizi şaşırtmak için hazırlanan bir senaryonun koca salonda önümde oturan yedi yaşındaki çocuk hariç kimseyi şaşırtmadığını da belirtip spoilerli kısma geçmek istiyorum.
Konuşacağımız konu bence seyir zevkinizi kaçırmaz. Zaten incelemenin başından beri ima ettiğim o yanlış karar seyir zevkini o kadar kaçırmış ki seyir zevkini kaçıran şeyi bilmek onun yanında bir hiç sayılır. Yine de spoilera karşı çok hassas olan arkadaşları son kez uyarıp konuya dalıyorum. 3 2 1…
Film konusu itibari ile Po’nun varisini yani yeni ejderha savaşçısını belirlemesini konu alıyor. Devam filmini yazan senarist arkadaşlar; bir mükemmel, beş çok iyi aday dururken henüz bize bu film tanıtılan, içi aşırı boş bir karakteri ejder savaşçı olarak seçmiş. Bu arada lafın gelişi arkadaş diyorum yoksa beynini kullanamayan aptalları itina ile hayatımdan çıkartmakla övünen biriyimdir.
Evet ağır konuşuyorum ama maalesef inandığım şey tam olarak bu. Koskoca Tai Lung dururken aptal bir tilkiyi ejder savaşçı seçen kimse beyninin gerçek potansiyelinin farkında değildir.
Ya canlar bakın Kung Fu Panda serisini, hatta daha kalitesiz olsa da çizgi dizilerini falanlarını filanlarını ne kadar sevdiğimi az önce anlattım. Hatta bunu daha iyi anlayabilin diye üşenmedim Neden Efsane Kung Fu Panda incelemesi de yaptım. Henüz okumadıysanız okumanızı öneririm çünkü cidden harika bir inceleme oldu.
Canlar Tai Lung cidden çok hakkı yenen bir karakter. Hem Usta Shifu’dan bile iyi bir dövüşçü hem de üvey babası Shifu yüzünden çok ama çok büyük bir istismara maruz kalarak adeta sömürülmüş bir çocuktu. Neden Efsane incelemesinde daha detaylı anlattım ama yine burada da bahsedeyim ki ilk filmi hatırlayın.
Tai Lung filmin sonlarına doğru Usta Shifu ile dövüşürken ona “Beni bu hale sen getirdin. Benim hiç umurumda değilken ejderha savaşçı masallarını aklıma kim soktu? Beni kemiklerim çatlayana kadar kim çalıştırdı?” diye bağırdığı harika bir tirat vardı filmde. Ve maalesef haksız da değildi. Türkiye’de yakın dönemde başlayan Amerika’da falan onlarca yıldır devam eden bir tür aile istismarı aslında bu. Amerika’da falan çok sayıda aile “Çocuğum sporcu olsun da bize baksın.” diyerek çocuklar istese de istemese de çok erken yaştan itibaren çocuklar spora yönlendiriyor. Sadece sporculuk için geçerli değil bu durum. Örneğin sekiz yaşındaki kızını alıp akşama kadar otuz farklı Hollywood seçmesine sokmaya çalışan aileler falan da çok sayıda var maalesef dünyada. Bakın çocuğuna bu konuda destek olma, onu teşvik etmeden falan bahsetmiyorum. Çocukların öz benlikleri gidene kadar çocuklara yapılan baskıdan bahsediyorum. Üstelik çocuklar aile baskısından dolayı spora ilgi gösterseler bile profesyonel olamayabiliyorlar. Bu genelde çocukların psikolojilerinde ağır hasara neden oluyor. Daha da kötüsü bazen ebeveynler yeterince iyi olmadıkları için çocukları suçluyorlar.
İşte Tai Lung da benzeri bir istismar süreci yaşadı ve ikinci bir şansı hak ediyordu. Bu filmde hırsız bir tilkiye verilebilirken neden Tai Lung’a verilmiyor bu ikinci şans dediğimiz meret.
Senaristlere bu yüzden kızgınım. Hadi bunu akıl edemiyorsunuz da hayranlara da mı hiç göz atmıyorsunuz. Ejderha savaşçı Tai Lung olmalı muhabbetleri yeni değil oldukça eski bir mevzu. Yıllardır hemen her hayran aynı şeyi istiyor ama stüdyo bu senaryo daha mantıklı olduğu halde bunu yapmıyor. Aklıma bu aptallığı açıklayabilecek tek olasılık geliyor o da stüdyodaki aptal bir SJW’nin yenin ejderha savaşçının bir kadın olması konusunda ısrar etmesi. Sebep bu mu bilmiyorum ama buysa denilebilecek çokta bir şey yok. Yoo gerçi aklıma geldi de ben sadece bir tanesini söyleyeceğim. Az önce ne dedim “Bir mükemmel, beş çok iyi ejderha savaşçısı adayı vardı.” dedim. Bu beş kişi tahmin edebileceğiniz üzere beşli çeteydi ve bana Tai Lung hariç kim olmalı derseniz hiç düşünmeden aslanı seçerdim. Yani aptal SJW’lerin düşündüğü aksine kadın bir ejderha savaşçı olmasına karşı değilim. Tai Lung’un ejderha savaşçı olmamasına karşıyım. İlla bir kadın olacaksa da kaç filmdir tanıdığımız bildiğimiz aslan yerine aptal bir tilkinin olmasına karşıyım.
Bu arada tilki karakterinin hırsızlıkta ve dövüşte fazla yetenekli olması da bence kötü bir tercih. Po’nun ilk ejder savaşçı olduğu dönemleri hatırlayın. Merdiven bile çıkamayan, ayağını göremeyen bir pandadan harika bir dövüşçüye evrildiği muazzam bir karakter gelişim süreci vardı. Ama bu tilki zaten çok iyi bir durumda. Her ne kadar dövüşü kaybetmiş olsa da daha filmin en başında bire birde ejder savaşçısına meydan okuyup hiçte fena bir iş çıkartmadı. Zaten bu durumda olan bir karakter nasıl bir karakter gelişimi yaşayacak. Kaldı ki duygusal gelişim süreci, yani bir hırsız değil de onurlu bir savaşçı olmayı tercih etme süreci falan zaten bu filmde yer aldı. Olur da devam filmi gelirse ne olacak?
Film hakkındaki son şikâyetim final boss’unun çok çöp olmasıydı. Filmde bize gösterilen bukalemun herkese dönüşebilmesinin yanı sıra Tai Lung’tan üçüncü filmde gördüğümüz şu havalı abiye kadar tüm kötülerin tüm Kung Fu yeteneklerini içine çekiyor. Ancak yine de tek bir hareket ile yeniliyor. Üstelik Po bu hareketi en baştan beri zaten yapabiliyordu. Yani sadece hareketi o ana kadar kullanmadığı için süreç uzamış gibi oldu. Kafesten kurtulduğu anda tek attığı bir süper kötü nasıl süper kötü olabilir ki?
Sanırım film hakkında yeterince görüş belirttim. Hoşça kalın. İyi ki varsınız ve seviliyorsunuz.