LeoTheLinuxEnthusiast6610
Becerikli
- Katılım
- 13 Aralık 2024
- Mesajlar
- 303
- Makaleler
- 1
- Çözümler
- 1
- Beğeniler
- 397
O anime harem olarak kaliteli bir anime, normal anime olarak ise ortalama olduğunu düşünüyorum ama benim için özel bir yeri var o animenin.
Date a live 2013 yıllarında çıkmış bir anime ben ise ilk olarak 2015-2017 zamanında görmüştüm, Lost Media olarak sayabileceğim bir anime oldu benim için, çocukken işte mavi saçlı çocuk ve pembe saçlı prenses kızın olduğu tuhaf bir animeye denk geldim diyordum, date a Live'nin ta kendisiymiş meğer. İşin değişik yani ben o animeden korkuyordum. Spiritler'den etkilenmiştim ve kaçıyordum ister istemez. 2017 çocukluk yıllarımda Anime'den utanırdım anlamsızca. Tuhaf fan hikayelerim vardı ama, mesela spiritlerden birinin gelip bilgisayarımı çaldığı, benim ise onları avlamama çıkmama gibi.
Dönüşümlerden tahrik olmam beni korkutmuş o zamanlar. 2025 başı bir daha izleyince daha da korkup kaçmıştım. Sonra korkmak ve utanmak yerine anime ile yüzleşmek istedim. Korkmadan izledim ve çok sevdim! Spiritlere karşı bir şey hissetmiyor, dönüşümlerden tahrik olmuyor ve izledikçe en mutlu olduğum yılların ruhunu yeniden yaşıyordum.
Bir zamanlar onlardan korkarken, şimdi ise onlarla oyunlar oynuyorum.
Bir zamanlar Yoshino'dan kaçarken, şu an başını okşuyorum.
Bir zamanlar Kurumi'den korkan ben, şu an alnından öpüyorum.
Date a live 2013 yıllarında çıkmış bir anime ben ise ilk olarak 2015-2017 zamanında görmüştüm, Lost Media olarak sayabileceğim bir anime oldu benim için, çocukken işte mavi saçlı çocuk ve pembe saçlı prenses kızın olduğu tuhaf bir animeye denk geldim diyordum, date a Live'nin ta kendisiymiş meğer. İşin değişik yani ben o animeden korkuyordum. Spiritler'den etkilenmiştim ve kaçıyordum ister istemez. 2017 çocukluk yıllarımda Anime'den utanırdım anlamsızca. Tuhaf fan hikayelerim vardı ama, mesela spiritlerden birinin gelip bilgisayarımı çaldığı, benim ise onları avlamama çıkmama gibi.
Dönüşümlerden tahrik olmam beni korkutmuş o zamanlar. 2025 başı bir daha izleyince daha da korkup kaçmıştım. Sonra korkmak ve utanmak yerine anime ile yüzleşmek istedim. Korkmadan izledim ve çok sevdim! Spiritlere karşı bir şey hissetmiyor, dönüşümlerden tahrik olmuyor ve izledikçe en mutlu olduğum yılların ruhunu yeniden yaşıyordum.
Bir zamanlar onlardan korkarken, şimdi ise onlarla oyunlar oynuyorum.
Bir zamanlar Yoshino'dan kaçarken, şu an başını okşuyorum.
Bir zamanlar Kurumi'den korkan ben, şu an alnından öpüyorum.