Konu Başlıkları Gizle
- 1 26 Nisan 1986
- 2 RMBK-1000
- 3 Yanlış Testler
- 4 Patlama
- 5 Ölümcül Müdahale
- 6 Sonuçlar
26 Nisan 1986
26 Nisan 1986 gecesinin sessizliğinde, Pripyat kenti henüz uykudayken, Kiev'in kuzeyindeki Çernobil Nükleer Santrali'nin dördüncü reaktöründe insan hatası, mühendislik eksikliği ve sistematik ihmal, tarihin en büyük nükleer felaketini doğurmak üzere zincirleme şekilde ilerledi. Soğuk Savaş halen daha devam ediyor, nükleer yarış durmuyordu. Sovyet mühendisliği Kyshtym'de oldugu gibi bir kez daha sınanıyor bu kez bedeli yalnızca EURT gibi bir yol değildi...RMBK-1000
RBMK-1000 tipi grafit moderatörlü reaktör, zaten doğası gereği istikrarsızdı. Pozitif boşluk katsayısı denilen ölümcül özellik, soğutucu azaldıkça reaktivitenin artmasına neden olan bir yapısal kusurdu. Ancak Sovyetler, bu tür zayıflıkları detaylı şekilde tanımlamak yerine örtbas etmeyi tercih etmişti. Her şey “görev tamamlandı” raporlarında iyi görünüyordu. Ancak Kyshtym'de de her sey yolunda görünmüştü, sogutma sistemi çalışıyordu (!).
Yanlış Testler
26 Nisan 1986 gecesi, saat 01:23’te, dördüncü reaktörde yapılmakta olan bir güvenlik testi kontrolden çıktı. Güya simüle edilen bir elektrik kesintisi senaryosunda, türbinin durduktan sonra reaktörü soğutmaya ne kadar süre katkı sağlayabileceği ölçülecekti. Ancak test, yanlış zamanda, yanlış koşullarda, deneyimsiz bir gece vardiyasıyla gerçekleştiriliyordu. Güvenlik protokolleri sistemli biçimde ihlal edilmişti. Kritik soğutma seviyeleri düşerken, acil durdurma komutu olan AZ-5 butonuna basıldı. Ancak ironi şuradaydı: Bu komut reaktörü durdurmak yerine, kısa süreliğine reaktiviteyi artırdı...
Patlama
Saniyeler içinde sıcaklık olağanüstü arttı. Yakıt çubukları eridi, su buhara dönüştü, reaktör basınca dayanamadı ve ilk patlama meydana geldi. Ardından ikinci ve daha şiddetli bir patlama, 1000 tonluk reaktör kapağını havaya fırlattı. Reaktör artık açıktı. Grafit ateş aldı. Atmosfere korkunç bir duman yükseldi; içinde iyot-131, sezyum-137 ve stronsiyum-90 gibi radyoaktif izotoplar vardı.Ölümcül Müdahale
İlk müdahaleyi yapanlar, olayın büyüklüğünü anlayamadan ölümle burun buruna geldiler. Yangını söndürmeye çalışan itfaiyeciler, hiçbir koruyucu giysi olmadan reaktör çekirdeğinin hemen yanında çalıştı. Birçoğu, saatler içinde akut radyasyon sendromuna yenildi. Onlara neyin içinde oldukları söylenmemişti.Sovyet yetkililer, önce sessiz kaldı. Pripyat halkı, ölümcül radyasyon bulutunun altında tam 36 saat daha yaşamaya devam etti. Çocuklar okuluna gitti, insanlar parklarda yürüdü, hayat olağan geçti. Ardından ani bir tahliye emri geldi ve “geçici” denildi ama kimse geri dönemedi. Şehir, hayaletleşti. Bugün Çernobil diye aratınca o gördüğünüz oyuncak fotoğrafları, masalarda duran tabak çanak resimleri o günden kaldı.
Olay sonrası, 600 binden fazla "likvidatör" bölgeye gönderildi. Kimisi robotların başaramadığı işleri yapmak zorunda kaldı. Kurşun yeleklerle, kurşun duvarlarla korunmaya çalışıldılar. Ancak radyasyon delikti; kurşunla, betonla durdurulamıyor, zamanla bile kaybolmuyordu.
Felaketin etkisi sadece Sovyet topraklarıyla sınırlı kalmadı. Radyasyon bulutu Avrupa’nın büyük kısmına yayıldı. İsveç’te, Almanya’da, Türkiye’de bile Geiger sayaçları alışılmadık düzeylerde alarm vermeye başladı. Ancak yine de Sovyetler, uluslararası toplumu bilgilendirmekte geç kaldı. Gerçeği dünya, ancak İsveçli bilim insanları anormal radyasyon seviyelerini fark edince öğrenildi.
Sonuçlar
Kazanın ardından, çekirdek kalıntıları geçici olarak beton ve kurşunla kaplanmıştır. 1986 sonunda geçici bir sarkofaj (koruyucu yapı) inşa edilmiş, 2016 yılında ise modern bir çelik yapı (New Safe Confinement) bu yapının üzerine geçirilmiştir.Kazanın çevresel etkileri, özellikle 30 km’lik tahliye bölgesi içinde ciddi biyolojik mutasyonlar, orman örtüsünde bozulmalar ve yeraltı suyunda kirlilik şeklinde gözlemlenmiştir. İnsan sağlığı açısından en ciddi etki, başta tiroid kanseri olmak üzere radyasyona bağlı hastalıklarda artış olarak kaydedilmiştir. IAEA ve WHO raporlarına göre, 1986–2006 arasında bölgede binlerce çocuk ve gençte tiroid kanseri teşhisi konulmuştur.
Çernobil kazası, bir nükleer santralin sistematik güvenlik açıklarının, tasarımsal kusurların ve iletişim eksikliğinin nasıl küresel bir felakete dönüşebileceğini ortaya koymuştur. RBMK reaktörlerinin temel yapısal sorunları daha sonra yapılan modifikasyonlarla düzeltilmiş, Sovyet nükleer güvenlik protokolleri yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca, bu kaza Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği'nde (INES) Seviye 7 olarak sınıflandırılmıştır ki bu da en yüksek seviyedir.
Çernobil belki de bugün hala en çok konuşulan nukleer felaket. Çok uzakta olmasına rağmen ülkemizi de ciddi şekilde etkileyen bu felaket, bir neslin sağlığını ciddi şekilde bozdu.
Okuduğunuz icin teşekkür ederim. Nukleer felaketler serisinin 3. konusuydu.
Diğer nukleer felaket konularını okumak isterseniz:
Sovyetler'in bütün dünyadan gizlediği ve çok az kişinin bildiği Mayak/Kyshtym (Kiştim) nükleer faciası
ABD'nin tarihinde gizli kalmış ilk nükleer felaketi: SL-1 Reaktör Kazası (Idaho Falls)
Son düzenleme: