Bügünkü oyunumuz 25 Ekim'de çıkan Black Ops 6. tüm oyunu tam anlamıyla oynadım.
Uzatmayalım.
Campaign;
Öncelikle BO2, BO3 ve Cold War'ın campaignini bitiren biri olarak burayı beğendim. Görev görev olarak anlatıp en sonunda ana şeylerden bahsedeceğim.
Bishop takes rook (10/6,5): codların ilk görevlerini hiçbir zaman ciddiye almamışımdır. Çünkü kısalardır ve hikayeye giriş olduğu için çok bir havası yok. Onun dışında misyonumuzun alawiyi yakalamak olduğu bir görev. Kuveyt'te geçiyor ve harrow ve Marshall'ı ilk gördüğümüz görev.
Blood feud (10/7): güzel bir görev. Avalon bilmemnesinde geçiyor. Gizlilik odaklı bir görev. Uzunda bir görev ayrıca. Ama sondaki aksiyon sekansı hiç hoşuma gitmedi.
Most Wanted (10/8): aslında başında sevmediğim bir görevdi, çünkü cidden yavaş bir gizlilik göreviydi ve fragmanda bu görevi pofpoflamışlardı. Ancak sonradan silahlı çatışmaya girdiğimiz ve adleri kurtardığımız kısımla gönlüme girdi.
Hunting season (10/2): bayağı kötü bir görev. Hem de bayağı bir. Açık dünyası bu kadar berbat hiçbir görev göremedim henüz.
The cradle (10/7): güzel. Biyolojik silahı ilk gördüğümüz yer ve saddamın mekanını basıyoruz.
Emergence (10/5,9): bir zombi fanı olarak bayağı ortalama bir görev. Hayır, "campaignde zombi neden var ya?" düşüncesinden değil, gereksiz uzun ve checkpoint alınmıyor gibi bir şey. 5 dakika boyunca bossla savaşıyorsun, sonda ölüp baştan başlıyorsun. Offff. Onun dışında atmosfer vs. kötü. Ama Cradle'ı tanımlamak için güzel bir görev.
High rollers (10/7,2): casinoda geçen bir görev. Gizlilik ve çatışmanın tam anlamıyla karışımı gibi olmuş. Ama baştaki case ile oynadığımız yer kötü.
Ground Control (10/7): adler, Sims ve Case'in olduğu görev. Kuveytteyiz gene, bu sefer Harrow'un düşman olduğunu öğrendikten sonra gusev adlı bir adamdan biyolojik silahın nerede olduğunu öğreniyoruz. Güzel bir görev aslında.
Under the radar (10/7): gene bir açık dünya görevi ve bu sefer vorkutadayız. BO1 de mason ve reznovun burayı çökertmesinden sonra bir biyolojik laboratuvar haline gelmiş. Burada Harrow'u yakalıyoruz. Tabii ki şubat olduğu için ortalık kar.
Separation anxiety (10/5): harrowun derinliklerine dalıyoruz. Çocuk ailesinin CIA'ın öldürdüğünü sanıyor ve bu yüzden Pantheon'la birlikte olup dünyayı mahvetmek istiyor. Ayneeeen. Görev aslında 3 bölüm ama hepsini birsayın çünkü checkmate ve bu görev arasında gelip gidiyoruz. Fazla uzatmak tarzım değil.
Checkmate (10/5): şu zırhlı düşmanların suyunun çıktığı yer. Vallahi çatışmada çatışma be. Bıkmıştım vallahi. Bitmiyor bir de.
Hikaye: Biyolojik silahın alt edilmek istendiği bir hikaye. Oyun daha ortaya çıkmadan oyunun isminin bo: Gulf war olacağını söylüyorlardı. İyikide öyle olmamış, çünkü körfez savaşı oyunu yapılabilecek bir savaş değil, ayrıca oyun zaten biyolojik silah ve Pantheon ağırlıklı. Onun dışında eh bir hikaye olmuş.
Oynanış: Warzone'daki zırh mekaniği tekrar gelmiş. Ve ayrıca özel skiller falanda var. Normal yani.
HUD: Sade HUD'u bozmamışlar. Çok da iyi olmuş vallahi.
Kötü adam: Harrowdur kendisi, oyunun ortasında kendisini gösteriyor ve bayağı motivasyonsuz. Yok neymiş ailesini adler öldürmüş falan. Bu arada ailesini öldüren kişinin mason olduğu hakkında bir teori varr. Mantıklı, çünkü o yıllarda dragovich için çalışıyordu.
Düşmanlar: Normal. Ama, şu zırhlı düşmanlar gerçekten gereksiz fazla. Çoğu görevde var be. Öldür öldür, sık sık bitmiyor salaklar. Anlatırken bile sinirlendim.
Multiplayer;
Aslınd multi kısmında bayağı kötü olacağımı düşündüm çünkü beni BO4'te fena tokatlıyorlardı. Buradada aynı olacağını zannettim. Ama olmadı, MVP olduğum, best playimin çıktığı maçlarda oldu. İyi oynuyorum yani.
Mapler: Kötü bence, nuketown dışında çoğusu kötü.
Operatörler: Güzel ama askeri hava kesinlikle eksik.
Oynanış: Omnimovement'ın meyvesini verdiği noktadır. Çok iyi abi ya. Bundan şikayetçi olanlar oyunu kötülemek için bahane arıyorlar gibi.
Silahlar: Güzel, normal yani. Bu arada fav silahım Xm4. Cold War'daki gibi.
Zombiler;
İşte benim sıram geldi bebeğim. Fanatik zombici olarak bunu da beğendim. Cold War'dan çok daha iyi bence.
Ekip: Cold warda, Vanguard'da ve MW3 de operatörler vardı. Berbattı çünkü karakterler zombide her zaman çok önemlidir. Allah'tan bu zombilerde ekibimiz var; maya, weaver (evet, gerçekten), carver ve grey. Ayrıca strauss, raptor One ve peck hoparlörden konuşanlar arasında.
Terminus (10/8,7): forsakenden sonra requiem ekibi richtofen tarafından tutuklanmıştı. 5 yıldan sonra bir tesiste tutuklu olarak karşımıza çıkıyorlar. Ve kesinlikle kafayı bulmuşlar. Neyse maya ve peck bunları kurtarmak için tesisi basıyorlar ve bam, ve her zamanki gibi boyutsal gedik vs. zombiler karşımıza çıkıyor. Harita, BO3'teki zetsubou no shima ile bayağı bir benzer. Zaten haritayı yapan adam aynı adam. Gerçekten çok benziyor ikisi de. Ekibimiz var ayrıca. Ana easter egg ise güzel ve zevkli. Misyon, mayanın peckle beraber olmasının sebebi olan erkek kardeşini kurtarmak, ve sonrasında Modi'yi öldürmek. Babapro İsmail gene ana görevi profesyonel bir şekilde tamamladı. Wonder weapon ise beamsmasher adlı bir silah. Ama eh yani. Mustang ve Sally'nin yanında seçenek değil tabii ki de. Atmosferin karanlık olması, müzikler vs. çok sağlam olmuş. Ancak, boss savaşında profesyonel olunması şart gibi bir şey yahu.
Liberty falls (10/7): CoD Next geldiğinde bu haritanın oynanışını gösterdiler ve bayağı bir linç edildi. Çünkü HUD multiplayer gibiydi ve Cold War'dan ders çıkarmamışlardı. Harita multi havasındaydı ve terminus gibi bir atmosfere sahip değildi. Beklenti o kadar düştüki adamlar haritada birkaç değişiklik yapmak zorunda kaldılar. HUD kısmındada aynı performansı gösterdiler. Neyse oyun çıktıktan sonra haritayı oynadım ve sevdim yani. Ana görevin çaylak dostu olması hoş bir şey (boss dışında), kesinlikle terminus zorluğu beklemeyin. Wonder weapon ise tranzitden jetgun. Ama daha güzel bir şekilde karşıladı bizi.
Şunu da anlatmadan geç miyim, dün bu haritayla alakalı bir Dark ops calling Card'ı var. Dark ops lar calling Card sekmesinden göremeyeceğiniz, zorlu ve prestijli görevlerdir. Liberated adlı Dark ops ise bu haritanın ana görevini 30 dakikanın altında yapmanın ödülü. Dün bunu yaparken kafayı yemiştim. Okuldan gelince hemen açtım yapmaya, zaman sıkıntı değildi aslında, sorun, saçma sapan yerlerde ölmekti. 23.00 sularında yaptım ve aldım. Ve Allah bana tekrardan sürekiliğin olduğu yerde başarının kaçınılmaz olduğunu gösterdi. Bossda Juggernog'ımı kaybetmiştim, bu da demektiki zombiler osursa bile beni öldürebilir. Ve sadece zombiler değil, ölmek bilmeyen bossta bunun içindeydi. Ve her ne olursa olsun pes etmemem gerektiğini Allah, bir kez daha hatırlattı.
Citadelle des morts (10/6): terminustan kaçtıktan sonra ekip, S.A.M önderliğinde Maxis'i döndürme amacıyla bir avalon kalesine gider. Amaç, kraftt isimli bir adamdan sentinel artifact adlı eserin yerini öğrenmektir. Ana görevi yapmadım. Ama wonder weapon olan 4 kılıcın ikisini yaptım. Bu kılıçlar Melee'dir ancak yeterli sayıda zombi öldürdükten sonra şarjlı atakları bulunur. Ejderha ve aslan kılıçlarını yaptım. Bence güzel silahlar. Atmosfer eh bence. Sonda ise amuleti elde ediyoruz ve Kraftt'ın hücresini zombiler basıyor ve bayağı öldürme derecesine getiriyorlar. Son cümlelerinde ise sentinel Artifact'i excavation Site'dan alabileceğini söyler. Burada tüm zombi fanatikleri ve benim heyecanım arttı çünkü Krafft'ın bahsettiği yer Origins'in geçtiği yerdi. Neyse, the tomb haritasının tanıtımı geldi ve farklı görünüyor;
Oynanış: Warzone'daki zırh mekaniğini buraya koymuşlar. Bilmiyorum açıkçası be. O eski zırh inşa etme olsaydı mükemmel olurdu bence. Neyse omnimovement buradada ekmeğini çıkarıyor ve güzel uymuş.
HUD: Tepkilerden sonra zombilere özel bir HUD çıkarmışlar. Ve HUD değiştirme mekaniğinin en çok kullanıldığı yer burası. Haritanın ortasında zombi öldürdürğünü gösteren yazılar vs. silebiliyorsunuz. Ben classic modu seçtim. En temiz hali buydu çünkü. Ve şahane oldu.
Kısacası zombiler güzel.
Elim yoruldu be kısacası güzel oyun. Ama parasını hak etmez.
Uzatmayalım.

Campaign;

Öncelikle BO2, BO3 ve Cold War'ın campaignini bitiren biri olarak burayı beğendim. Görev görev olarak anlatıp en sonunda ana şeylerden bahsedeceğim.
Bishop takes rook (10/6,5): codların ilk görevlerini hiçbir zaman ciddiye almamışımdır. Çünkü kısalardır ve hikayeye giriş olduğu için çok bir havası yok. Onun dışında misyonumuzun alawiyi yakalamak olduğu bir görev. Kuveyt'te geçiyor ve harrow ve Marshall'ı ilk gördüğümüz görev.
Blood feud (10/7): güzel bir görev. Avalon bilmemnesinde geçiyor. Gizlilik odaklı bir görev. Uzunda bir görev ayrıca. Ama sondaki aksiyon sekansı hiç hoşuma gitmedi.
Most Wanted (10/8): aslında başında sevmediğim bir görevdi, çünkü cidden yavaş bir gizlilik göreviydi ve fragmanda bu görevi pofpoflamışlardı. Ancak sonradan silahlı çatışmaya girdiğimiz ve adleri kurtardığımız kısımla gönlüme girdi.
Hunting season (10/2): bayağı kötü bir görev. Hem de bayağı bir. Açık dünyası bu kadar berbat hiçbir görev göremedim henüz.
The cradle (10/7): güzel. Biyolojik silahı ilk gördüğümüz yer ve saddamın mekanını basıyoruz.
Emergence (10/5,9): bir zombi fanı olarak bayağı ortalama bir görev. Hayır, "campaignde zombi neden var ya?" düşüncesinden değil, gereksiz uzun ve checkpoint alınmıyor gibi bir şey. 5 dakika boyunca bossla savaşıyorsun, sonda ölüp baştan başlıyorsun. Offff. Onun dışında atmosfer vs. kötü. Ama Cradle'ı tanımlamak için güzel bir görev.
High rollers (10/7,2): casinoda geçen bir görev. Gizlilik ve çatışmanın tam anlamıyla karışımı gibi olmuş. Ama baştaki case ile oynadığımız yer kötü.
Ground Control (10/7): adler, Sims ve Case'in olduğu görev. Kuveytteyiz gene, bu sefer Harrow'un düşman olduğunu öğrendikten sonra gusev adlı bir adamdan biyolojik silahın nerede olduğunu öğreniyoruz. Güzel bir görev aslında.
Under the radar (10/7): gene bir açık dünya görevi ve bu sefer vorkutadayız. BO1 de mason ve reznovun burayı çökertmesinden sonra bir biyolojik laboratuvar haline gelmiş. Burada Harrow'u yakalıyoruz. Tabii ki şubat olduğu için ortalık kar.
Separation anxiety (10/5): harrowun derinliklerine dalıyoruz. Çocuk ailesinin CIA'ın öldürdüğünü sanıyor ve bu yüzden Pantheon'la birlikte olup dünyayı mahvetmek istiyor. Ayneeeen. Görev aslında 3 bölüm ama hepsini birsayın çünkü checkmate ve bu görev arasında gelip gidiyoruz. Fazla uzatmak tarzım değil.
Checkmate (10/5): şu zırhlı düşmanların suyunun çıktığı yer. Vallahi çatışmada çatışma be. Bıkmıştım vallahi. Bitmiyor bir de.
Hikaye: Biyolojik silahın alt edilmek istendiği bir hikaye. Oyun daha ortaya çıkmadan oyunun isminin bo: Gulf war olacağını söylüyorlardı. İyikide öyle olmamış, çünkü körfez savaşı oyunu yapılabilecek bir savaş değil, ayrıca oyun zaten biyolojik silah ve Pantheon ağırlıklı. Onun dışında eh bir hikaye olmuş.
Oynanış: Warzone'daki zırh mekaniği tekrar gelmiş. Ve ayrıca özel skiller falanda var. Normal yani.
HUD: Sade HUD'u bozmamışlar. Çok da iyi olmuş vallahi.
Kötü adam: Harrowdur kendisi, oyunun ortasında kendisini gösteriyor ve bayağı motivasyonsuz. Yok neymiş ailesini adler öldürmüş falan. Bu arada ailesini öldüren kişinin mason olduğu hakkında bir teori varr. Mantıklı, çünkü o yıllarda dragovich için çalışıyordu.
Düşmanlar: Normal. Ama, şu zırhlı düşmanlar gerçekten gereksiz fazla. Çoğu görevde var be. Öldür öldür, sık sık bitmiyor salaklar. Anlatırken bile sinirlendim.
Multiplayer;

Aslınd multi kısmında bayağı kötü olacağımı düşündüm çünkü beni BO4'te fena tokatlıyorlardı. Buradada aynı olacağını zannettim. Ama olmadı, MVP olduğum, best playimin çıktığı maçlarda oldu. İyi oynuyorum yani.
Mapler: Kötü bence, nuketown dışında çoğusu kötü.
Operatörler: Güzel ama askeri hava kesinlikle eksik.
Oynanış: Omnimovement'ın meyvesini verdiği noktadır. Çok iyi abi ya. Bundan şikayetçi olanlar oyunu kötülemek için bahane arıyorlar gibi.
Silahlar: Güzel, normal yani. Bu arada fav silahım Xm4. Cold War'daki gibi.
Zombiler;

İşte benim sıram geldi bebeğim. Fanatik zombici olarak bunu da beğendim. Cold War'dan çok daha iyi bence.
Ekip: Cold warda, Vanguard'da ve MW3 de operatörler vardı. Berbattı çünkü karakterler zombide her zaman çok önemlidir. Allah'tan bu zombilerde ekibimiz var; maya, weaver (evet, gerçekten), carver ve grey. Ayrıca strauss, raptor One ve peck hoparlörden konuşanlar arasında.
Terminus (10/8,7): forsakenden sonra requiem ekibi richtofen tarafından tutuklanmıştı. 5 yıldan sonra bir tesiste tutuklu olarak karşımıza çıkıyorlar. Ve kesinlikle kafayı bulmuşlar. Neyse maya ve peck bunları kurtarmak için tesisi basıyorlar ve bam, ve her zamanki gibi boyutsal gedik vs. zombiler karşımıza çıkıyor. Harita, BO3'teki zetsubou no shima ile bayağı bir benzer. Zaten haritayı yapan adam aynı adam. Gerçekten çok benziyor ikisi de. Ekibimiz var ayrıca. Ana easter egg ise güzel ve zevkli. Misyon, mayanın peckle beraber olmasının sebebi olan erkek kardeşini kurtarmak, ve sonrasında Modi'yi öldürmek. Babapro İsmail gene ana görevi profesyonel bir şekilde tamamladı. Wonder weapon ise beamsmasher adlı bir silah. Ama eh yani. Mustang ve Sally'nin yanında seçenek değil tabii ki de. Atmosferin karanlık olması, müzikler vs. çok sağlam olmuş. Ancak, boss savaşında profesyonel olunması şart gibi bir şey yahu.
Liberty falls (10/7): CoD Next geldiğinde bu haritanın oynanışını gösterdiler ve bayağı bir linç edildi. Çünkü HUD multiplayer gibiydi ve Cold War'dan ders çıkarmamışlardı. Harita multi havasındaydı ve terminus gibi bir atmosfere sahip değildi. Beklenti o kadar düştüki adamlar haritada birkaç değişiklik yapmak zorunda kaldılar. HUD kısmındada aynı performansı gösterdiler. Neyse oyun çıktıktan sonra haritayı oynadım ve sevdim yani. Ana görevin çaylak dostu olması hoş bir şey (boss dışında), kesinlikle terminus zorluğu beklemeyin. Wonder weapon ise tranzitden jetgun. Ama daha güzel bir şekilde karşıladı bizi.
Şunu da anlatmadan geç miyim, dün bu haritayla alakalı bir Dark ops calling Card'ı var. Dark ops lar calling Card sekmesinden göremeyeceğiniz, zorlu ve prestijli görevlerdir. Liberated adlı Dark ops ise bu haritanın ana görevini 30 dakikanın altında yapmanın ödülü. Dün bunu yaparken kafayı yemiştim. Okuldan gelince hemen açtım yapmaya, zaman sıkıntı değildi aslında, sorun, saçma sapan yerlerde ölmekti. 23.00 sularında yaptım ve aldım. Ve Allah bana tekrardan sürekiliğin olduğu yerde başarının kaçınılmaz olduğunu gösterdi. Bossda Juggernog'ımı kaybetmiştim, bu da demektiki zombiler osursa bile beni öldürebilir. Ve sadece zombiler değil, ölmek bilmeyen bossta bunun içindeydi. Ve her ne olursa olsun pes etmemem gerektiğini Allah, bir kez daha hatırlattı.
Citadelle des morts (10/6): terminustan kaçtıktan sonra ekip, S.A.M önderliğinde Maxis'i döndürme amacıyla bir avalon kalesine gider. Amaç, kraftt isimli bir adamdan sentinel artifact adlı eserin yerini öğrenmektir. Ana görevi yapmadım. Ama wonder weapon olan 4 kılıcın ikisini yaptım. Bu kılıçlar Melee'dir ancak yeterli sayıda zombi öldürdükten sonra şarjlı atakları bulunur. Ejderha ve aslan kılıçlarını yaptım. Bence güzel silahlar. Atmosfer eh bence. Sonda ise amuleti elde ediyoruz ve Kraftt'ın hücresini zombiler basıyor ve bayağı öldürme derecesine getiriyorlar. Son cümlelerinde ise sentinel Artifact'i excavation Site'dan alabileceğini söyler. Burada tüm zombi fanatikleri ve benim heyecanım arttı çünkü Krafft'ın bahsettiği yer Origins'in geçtiği yerdi. Neyse, the tomb haritasının tanıtımı geldi ve farklı görünüyor;

Oynanış: Warzone'daki zırh mekaniğini buraya koymuşlar. Bilmiyorum açıkçası be. O eski zırh inşa etme olsaydı mükemmel olurdu bence. Neyse omnimovement buradada ekmeğini çıkarıyor ve güzel uymuş.
HUD: Tepkilerden sonra zombilere özel bir HUD çıkarmışlar. Ve HUD değiştirme mekaniğinin en çok kullanıldığı yer burası. Haritanın ortasında zombi öldürdürğünü gösteren yazılar vs. silebiliyorsunuz. Ben classic modu seçtim. En temiz hali buydu çünkü. Ve şahane oldu.
Kısacası zombiler güzel.
Elim yoruldu be kısacası güzel oyun. Ama parasını hak etmez.
Son düzenleme: