şiir

Merhaba! Genelde gotik öykü yazarım. Ama arada şiir de yazıyorum. Şimdilik 3 şiirim var. Bu 3. şiirim olmakla beraber ilk gotik şiirim. Nasıl buldunuz? Değerlendirir misiniz? https://drive.google.com/file/d/1dGL5UmaS42GZ7gy3Pm90_0lY_YOhNQtl/view?usp=sharing Yapay zekaya verdim. Ona da...

Sonsuz Beklenti Dökülmüyor sözlerim sana, kağıda İliklerime kadar donuyor, haykırıyorum Laflarım duyulmuyor, sesim kalmıyor Rüyada mıyım, gözüm görmüyor Uykularım kalmadı, haram oldu Baktıkça içimde bir şeyler taşlaşır oldu Ama kalbim bomboş hissedebiliyorum Sessiz sakin bir çölde yolunu...

Dediğim gibi en sevdiğiniz şiir nedir?

Adeta gidiyor müşteri hizmetlerinde yolsuzluk, Gidiyor param, zamanım sırf bozuk olduğu için, Nedendir bu çile? Anlayamıyorum nedir bu zorluk?

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken...

Umutsuz bir vatanda 1881'in talihsiz bir ayında İşler gitmezken rayında Doğdu yanında silahıyla Önce okudu okulunu Öğrendi atasının kim olduğunu Kanı durmazdı damarında Çok severdi o yurdunu Geçti orduların başına Bırakmadı ta ki naaşına Kurban olurdu bu ülkenin Taşına, havasına, toprağına...

Kafiyeye çok ayak uydurmadan yazdım arkadaşlar çünkü neden olmasın? :hehehe: İsmi yok şiirin, beğenirseniz adını siz koyun :) 30 Ağustos Zafer Bayramı'nızı içtenlikle kutlarım dostlarım! <3 🇹🇷 Yıldızlara bakıyo'sun geceleri Sen parlak bir ruhsun Şad olsun! Sevinirsin hilal ve yıldız bi' arada...

Sokak Lambaları Düş yaması bu kent Karacanım diyeceğin, Aşkı yüreğine kelepçe edeceğin Sokak lambası bile duygu saçar bu şehirde Sen haykır sokak lambalarına Kimse duymaz seni Ne katiller, ne iş bilmez huysuzlar Farklı insan, farklı serseri Hafif delidir bu şehir Ruhun yapıştı mı bi' kez...

Yazdığım ilk şiir. Amatörlük vardır illa. Ama sakın aranızdan biri çıkıp da, "kanka bilmem aruzu falan yanlış" demesin. Bu şiirimi duygularımı ifade etmek, işlemek ve bir tür terapötik uygulama amacıyla yazdım. Parçacık Küçük, mutlu bir çocuk, Ama hal bu ki zandan başka bir şey değildi bu...

Sözcükleri savuruyor hoyratça, Bana Lesbia'dan geriye kalmıyor hiçbir şey. Ama kör olayım eğer yüreğinde ben yoksam. Baksanıza bana, aşikâr değil mi her şey? Ben de ona söylenmedik söz bırakmam. Ama kör olayım eğer yüreğimde o yoksa. Yazar: Katullus Çevirmen: @Old Nick Orijinal Metin...

Merhaba, galerimde eskiden kaydettiğim böyle bir şiir mevcut. Ben Bukowski'ye ait diye hatırlıyordum ancak internette arattığımda hiçbir yerde bu şiiri bulamıyorum. Kime ait olduğunu bilen biri var mı? @Old Nick Belki siz biliyorsunuzdur.

dal düşlere yoksa devirir seni bir slogan (ağaçlar kendi kökleridir ve rüzgâr da rüzgârdır) güven yüreğine şayet alev alırsa denizler (ve yaşa aşkla gerisin geri gitse de yıldızlar) onurlandır geçmişi ama kucakla da geleceği (ve dans ederek yolla ölümünü düğünde) boşver dünyayı içindeki...

Şairsem eğer, şiirler yazıyorsam, Gökle yer arasında giz kalmamışsa Ve ben kendim yalnız bir muamma olmuşsam; Buğulu aynalardan fırlamış gibiyse suratım Ve yıldızları tutuyorsa türkülerim, İnan senden, sana dönerek, Sende, seninle olarak, kendimden kurtulmaktan. Bize uzandırdığı bilmecesi...

I Gece bir yıldız doğuruyor içimde: Gerçek kadar yumuşak, umut gibi vahşi; Bir yıldız ki daha kesif manolyalardan Ve daha alaca en sıcak kuştan. Gece bir yıldız doğuruyor içimde: Sürünüp sırnaşarak, dokunur gibi Dokunmaz gibi, anlık ve sürekli, Çeperlerimden boşanıyor evren Ve en berrak göğü...

hissedebilir miyim dedi adam (cıyaklarım dedi kadın sadece bir seferliğine dedi adam) eğlenceli bu dedi kadın (dokunabilir miyim dedi adam ne kadar dedi kadın çok fazla dedi adam) niye olmasın dedi kadın (gidelim dedi adam çok uzaklara olmaz dedi kadın nedir çok uzak dedi adam olduğun yerdir...

Bugün yine biraz aptalım; Hayalin aklımdan çıkmıyor, Tek bir saniyem ve bir anım, Seni düşünmeden geçmiyor... Bugün yine biraz yalnızım; Ne dost ne de bir arkadaşım, Ne ana ne de bir kardaşım, Yokluğunu hafifletmiyor... Bugün yine biraz dertliyim; Üzülüyorum biten kışa, Ağlıyorum yaralı kuşa...

Gündüzleyin, geçtik kuşaklarını gökkubbenin; Akşamleyin, serin bir sazlığı yardı gölgemiz. Bir balta gibi, haşin ve erkekçe Ölü sineklerin uğultusunda Geçtik kuşaklarını yaşamın ve ölümün. Tenin tenime değdi ve gün başladı, Ağardı sarı-yeşil yaprakları kokar ağaçların; Önümüzde, arkamızda...

Ey mevsimler, ey şatolar Kusurdan yoksun hangi ruh var? Ey mevsimler, ey şatolar! Büyülü irdelemesini yaptım Kimsenin kaçınamadığı saadetin Selam Gal horozunun Her ötüşünde O'na Artık hiçbir arzum olmayacak Çünkü O, tüm hayatımı ele geçirdi O büyü! Ele geçirdi ruhu ve bedeni Ve dağıttı tüm...

Uzundu yapraklar, yemyeşildi çimler, Ağuotları uzun ve güzeldiler Ve koruda bir ışık görünmüştü yıldızlardan Gölgeler içinde dans eden. Tinuviel raks ediyordu orada Görülmemiş bir kavalın sesine, Yıldızların ışıkları saçlarındaydı Ve pırıl pırıldı elbiseleri de. Oraya geldi Beren soğuk...

Sızlıyor yüreğim ve uykulu bir uyuşukluk Yakıyor duyumu, içtiğim o ağu gibi tıpkı Yahut boşaltmışım gibi bir afyonu kanalizasyona Bir dakika geçiyor ve batıyor Lethe kıyıları: Hasetten değildir bu denli mutlu olman, Yalnız mutlu oluşundandır mutluluğunda,— Sen, hafif kanatlı perisi ağaçların...

Bir asır olsa da Beklerim Seni Gittiğin O Limanda hala bu deli İlk Harfinle Başlar özlemim Yalnız başıma Gemiyi gözlerim Belki Gelir bir gün o gemi Limanda Bekleyen Bir deli Gözlerine Deli Kokuna Divane Belkide Bilir Bu deli Sevdiceğinin gelmeyeceğini Ona Hasret öleceğini Gözleri açık...

Bu şiiri sevdiğim bir arkadaşımın yaşadığı sorunlar ve acılardan ilham alarak yazdım, umarım beğenirsiniz. Bu şiir yazma hobisine yeni başladım, hatalarım olabilir. Hatalarımı gösterirseniz sevinirim. Günahsız kız. Gözleri umutsuzluğa bulanmış bir kız, toplumun dışında kalmış, yalnız bir iz...

Malatyadan çıktım yola, yollar yanıyor Düşman sarmış dört yanımı, kurşun saçıyor Düşmüşüm bir çukura, canım yanıyor Yaşasam mı, ölsem mi; karar vermek zor Beyler deresinde gardaş, pusu kurdular Dağda çadır açtılar, tüfek çattılar İlker kardeşi, canından vurdular Yaşasak mı, ölsek mi; karar...

Akşam olur mapushane kilitlenir Kimi kağıt oynar, kimi bitlenir Kiminin temyizden evrakı gelir Düştüm bir ormana yol belli değil Yatarım yatarım gün belli değil. Mapushane içinde üç ağaç incir Kolumda kelepçe boynumda zincir Zincir sallandıkça her yanım sancır Düştüm bir ormana yol belli değil...

Merhaba dostlar, yeni bir şiirle daha yolumuza devam ediyoruz. Can Yücel'den Bağlanmayacaksın adlı şiiri seslendirdim. Tüm şiirseverleri dinlemeye davet ediyorum. Şimdiden güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.