Neden Substack'te Yazmalısınız?

Katılım
30 Ocak 2024
Mesajlar
3.187
Makaleler
90
Çözümler
14
Beğeniler
4.291
1750416457557.webp

Hiç kendinize “Acaba yazsam nasıl olurdu?” diye sordunuz mu? Belki bir fikriniz var ama şekle sokamadınız. Belki sadece içinizden geçenleri bir yerlere bırakmak istediniz. Belki de sadece dinlenmek istendiniz -gerçekten dinlenmek.

Substack, bu düşüncelerle baş başa kalabileceğiniz bir alan sunuyor. Yazmak, yalnızca yazarlara ait bir şey değil; hepimizin içinde dolaşan sorular, anılar, sesler var. Paylaşmak bazen bir cesaret işi gibi görünür ama çoğu zaman sadece bir adımlık mesafededir.

Substack Nedir?​

Substack temelinde e-posta bülteni platformudur. Ama aynı zamanda blog platformudur. Yani bir blog sayfanız var, orada yazılarınız yer alıyor; bunun yanında da yazılarınız abonelerin e-posta kutusuna iletiliyor.

Substack kullanımı basit, temiz ve sezgisel arayüz ile WordPress saçmalıklarından uzak bir ortam sunuyor.

Neden Substack’te Yazmalısınız?​

  • Fikirleriniz Değerli: Aklınızdaki düşünceler yazıya dökülmedikçe sadece tohum gibi kalır. Substack, o tohumları ekebileceğiniz bir topraktır. Mesela, en son neyi paylaşmak sizi mutlu ederdi? Kendinizi açmış hissetmenin getirdiği psikoterapötik etki... Yazarken ve o Publish butonuna basarken hissedilen tatminkârlık... Müthiş bir his gerçekten. Yaratıcılığınızı besleyen yazılar -anılar, öyküler, duygular- yanında entelektüel bilgi birikiminizin genişlemesine vesile olan yazıları hem okumak hem de yazmak kişiye büyük faydalar sağlıyor.
  • Algoritmalardan Özgürlük: X (Twitter) ya da Instagram’da yazılarınız beğeni sayısına göre kaybolup gidiyor. Sosyal ağ size dil verdi. Ama bu dil yine tepedeki birinin otoritesine, otoriter bir algoritmaya bağlı. Substack’te ise yazılarınız doğrudan okurlarınızın e-posta kutusuna ulaşıyor. Arada hiçbir engel yok. 1:1 köprü görevi Substack keşfedilme kaygısını azaltıyor. WordPress bazlı sitelerin dezavantajlarını burada göremezsiniz.
  • Kendi Kitlenizi Yaratın: Yazdıkça, sizi okumak isteyen insanlar bir araya geliyor. Bir topluluk oluşturuyorsunuz. Aynı damardan veya farklı ilhamlardan beslenen kişilerin bir araya geldiğini düşünün ve bu topluluğu siz inşa ettiniz. Bunun varoluşsal tatmini bir kenara ileride bir projenizi, belki bir kitabınızı paylaşmak isterseniz, hazır bir topluluğunuz oluyor.

Substack'in Farkı Nedir?​

  • Temiz arayüz: Temiz ve sezgisel arayüzü ile kolayca gezinebiliyorsunuz.
  • Gelişmiş editör: Gelişmiş yazı editörü ile yazınızı kolay bir şekilde yazıp düzenleyip yayımlayabilirsiniz.
  • Doğrudan 1:1 bağlantı: Substack'te okurlarınızla doğrudan kontakt kurmuş oluyorsunuz. Bu da soğuk, mekanik internet ortamlarının aksine samimi bir topluluk inşası anlamına geliyor.
  • Multimodal: Sadece yazı değil, isterseniz ses ya da video da paylaşabilirsiniz. Hatta bir podcast bile başlatabilirsiniz!
  • Kontrol sizde: E-posta listenizi alıp başka bir platforma geçebilirsiniz. Substack özgürlük sunuyor.
  • Keşfedilebilirlik: Substack'te kendinizi duyurmak çok kolay. WordPress siteniz varsa bunu geliştirmek ve okur kitlesi oluşturmak imkansıza yakın şu zamanda. Substack (Medium gibiler de dahil) size hazır bir kitle sunuyor. Eğer kaliteli yazarsanız insanlar sizi bulacaktır, emin olabilirsiniz.
  • Sıcak kitle: Substack'teki kitle oldukça sıcak, saygılı ve hoş görülü. Kendi kendine yeten bir kasaba misali düşünebilirsiniz.

Substack'te Benim Anlık Deneyimim​

Substack'e ben 13 Mayıs'tan beri yazıyorum. İlgi alanımın niş olması sebebiyle abone sayım yavaş artıyor ama artıyor. Bu topluluk benim. O insanlara ulaşabilmek benim için çok değerli.
Okunma kaygısı gütmedim hiçbir zaman, sadece yazdım ve şu an Medium'da yaklaşık 150 takipçim, Substack'te ise 64 abonem var. Bu cidden çok güzel bir şey ve bıraktığı tatmin hissi... Fena! :D
Sosyal medyada, orada burada kaybolmadan kendi topluluğumu inşa edip bağ kurmak beni çok mutlu ediyor.
Benim bu yazıyı yazmamdaki neden de bu: Bu hisse ve tatmini siz de yaşamak istemez misiniz?

Bugün başlayın!​

Substack, fikirlerinizi paylaşmanın, kendinizi ifade etmenin basit bir yolu. Üstelik sosyal medyanın koşuşturmacasından uzak, sadece size ve okurlarınıza odaklanan bir yer. 5 dakikada hesap açıp yayın açıp bir iki ayar sonrası ilk kelimeleri dökülün.



@Oltran

Okumak isteyebilirsin:


Ayrıca şu kısım biraz iyiydi (başka bir yazıdan):

1750769740585.webp

 
Son düzenleme:

Hiç kendinize “Acaba yazsam nasıl olurdu?” diye sordunuz mu? Belki bir fikriniz var ama şekle sokamadınız. Belki sadece içinizden geçenleri bir yerlere bırakmak istediniz. Belki de sadece dinlenmek istendiniz -gerçekten dinlenmek.

Substack, bu düşüncelerle baş başa kalabileceğiniz bir alan sunuyor. Yazmak, yalnızca yazarlara ait bir şey değil; hepimizin içinde dolaşan sorular, anılar, sesler var. Paylaşmak bazen bir cesaret işi gibi görünür ama çoğu zaman sadece bir adımlık mesafededir.

Substack Nedir?​

Substack temelinde e-posta bülteni platformudur. Ama aynı zamanda blog platformudur. Yani bir blog sayfanız var, orada yazılarınız yer alıyor; bunun yanında da yazılarınız abonelerin e-posta kutusuna iletiliyor.

Substack kullanımı basit, temiz ve sezgisel arayüz ile WordPress saçmalıklarından uzak bir ortam sunuyor.

Neden Substack’te Yazmalısınız?​

  • Fikirleriniz Değerli: Aklınızdaki düşünceler yazıya dökülmedikçe sadece tohum gibi kalır. Substack, o tohumları ekebileceğiniz bir topraktır. Mesela, en son neyi paylaşmak sizi mutlu ederdi? Kendinizi açmış hissetmenin getirdiği psikoterapötik etki... Yazarken ve o Publish butonuna basarken hissedilen tatminkârlık... Müthiş bir his gerçekten. Yaratıcılığınızı besleyen yazılar -anılar, öyküler, duygular- yanında entelektüel bilgi birikiminizin genişlemesine vesile olan yazıları hem okumak hem de yazmak kişiye büyük faydalar sağlıyor.
  • Algoritmalardan Özgürlük: X (Twitter) ya da Instagram’da yazılarınız beğeni sayısına göre kaybolup gidiyor. Sosyal ağ size dil verdi. Ama bu dil yine tepedeki birinin otoritesine, otoriter bir algoritmaya bağlı. Substack’te ise yazılarınız doğrudan okurlarınızın e-posta kutusuna ulaşıyor. Arada hiçbir engel yok. 1:1 köprü görevi Substack keşfedilme kaygısını azaltıyor. WordPress bazlı sitelerin dezavantajlarını burada göremezsiniz.
  • Kendi Kitlenizi Yaratın: Yazdıkça, sizi okumak isteyen insanlar bir araya geliyor. Bir topluluk oluşturuyorsunuz. Aynı damardan veya farklı ilhamlardan beslenen kişilerin bir araya geldiğini düşünün ve bu topluluğu siz inşa ettiniz. Bunun varoluşsal tatmini bir kenara ileride bir projenizi, belki bir kitabınızı paylaşmak isterseniz, hazır bir topluluğunuz oluyor.

Substack'in Farkı Nedir?​

  • Temiz arayüz: Temiz ve sezgisel arayüzü ile kolayca gezinebiliyorsunuz.
  • Gelişmiş editör: Gelişmiş yazı editörü ile yazınızı kolay bir şekilde yazıp düzenleyip yayımlayabilirsiniz.
  • Doğrudan 1:1 bağlantı: Substack'te okurlarınızla doğrudan kontakt kurmuş oluyorsunuz. Bu da soğuk, mekanik internet ortamlarının aksine samimi bir topluluk inşası anlamına geliyor.
  • Multimodal: Sadece yazı değil, isterseniz ses ya da video da paylaşabilirsiniz. Hatta bir podcast bile başlatabilirsiniz!
  • Kontrol sizde: E-posta listenizi alıp başka bir platforma geçebilirsiniz. Substack özgürlük sunuyor.
  • Keşfedilebilirlik: Substack'te kendinizi duyurmak çok kolay. WordPress siteniz varsa bunu geliştirmek ve okur kitlesi oluşturmak imkansıza yakın şu zamanda. Substack (Medium gibiler de dahil) size hazır bir kitle sunuyor. Eğer kaliteli yazarsanız insanlar sizi bulacaktır, emin olabilirsiniz.
  • Sıcak kitle: Substack'teki kitle oldukça sıcak, saygılı ve hoş görülü. Kendi kendine yeten bir kasaba misali düşünebilirsiniz.

Substack'te Benim Anlık Deneyimim​

Substack'e ben 13 Mayıs'tan beri yazıyorum. İlgi alanımın niş olması sebebiyle abone sayım yavaş artıyor ama artıyor. Bu topluluk benim. O insanlara ulaşabilmek benim için çok değerli.
Okunma kaygısı gütmedim hiçbir zaman, sadece yazdım ve şu an Medium'da yaklaşık 150 takipçim, Substack'te ise 64 abonem var. Bu cidden çok güzel bir şey ve bıraktığı tatmin hissi... Fena! :D
Sosyal medyada, orada burada kaybolmadan kendi topluluğumu inşa edip bağ kurmak beni çok mutlu ediyor.
Benim bu yazıyı yazmamdaki neden de bu: Bu hisse ve tatmini siz de yaşamak istemez misiniz?

Bugün başlayın!​

Substack, fikirlerinizi paylaşmanın, kendinizi ifade etmenin basit bir yolu. Üstelik sosyal medyanın koşuşturmacasından uzak, sadece size ve okurlarınıza odaklanan bir yer. 5 dakikada hesap açıp yayın açıp bir iki ayar sonrası ilk kelimeleri dökülün.



@Oltran

Okumak isteyebilirsin:


Ayrıca şu kısım biraz iyiydi (başka bir yazıdan):

Eki Görüntüle 157093

Neden Substack'te Yazmalısınız?​


1. Kullanıcı Dostu Arayüz:
- Basit ve sezgisel bir tasarım.
- Hızlı ve kolay içerik oluşturma.

2. E-posta Tabanlı Dağıtım:
- Yazılarınız doğrudan abonelere e-posta ile gönderilir.
- Abonelik tabanlı bir model ile doğrudan okuyucularınıza ulaşmanızı sağlar.

3. Monetizasyon Seçenekleri:
- Ücretli abonelikler ile yazılarınızı paraya dönüştürme imkanı.
- Yazarlar için çeşitli gelir akışları oluşturma yöntemi.

4. Topluluk Oluşturma:
- Yazılarınız aracılığıyla hedef kitleyle bağ kurma.
- Okuyucu geri bildirimleri sayesinde içeriklerinizi geliştirmenize yardımcı olur.

5. Analitik Araçlar:
- Takipçi istatistikleri ve katılım analizleri.
- Yazılarınızın performansını ölçme imkanı.

6. Erişim ve İçerik Kontrolü:
- İçeriğinizi istediginiz kitleyle paylaşma esnekliği.
- Reklam veya sponsor gerektirmeyen bir platform.

7. Destekleyici Ortam:
- Farklı yazarlarla bağlantı kurma fırsatı.
- Yüksek kaliteli içerik üretmek için ilham verici bir topluluk.

Bu nedenlerden dolayı, Substack yazarlık için cazip bir platform haline geliyor.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı Alt